Pages

19 Ocak 2019 Cumartesi

Sosyal Medya Diyeti

Hazır yazmaya heves etmişken yeni yılda hayatımda yaptığım en büyük değişiklikten bahsedeceğim. Sosyal medya hesaplarımı sonunda telefonumdan kaldırdım!

  Şöyle ki geçen haftalarda yine depresif duygular içerisindeyken internetin bedenimi ve ruhumu ne kadar tükettiğimi fark ettim. Aslında ben bunu çok uzun zamandır biliyordum ama değiştirmek için bir şey yapmıyordum. 2019 yılına girmeden önceki son haftalarda internetten sürekli dizi izlemeye ve boş boş instagram'da twitter'da takılıyordum. Neredeyse bir saat boyunca instagram'daki fotoğraflara ve videolara bakıyordum. Peki bu zaman zarfında elime ne geçti? Kocaman bir hiç. Hatta hiçlik öylesine büyüktü ki bana acı veriyordu. Zamanımı boşa geçirdiğim için sinirleniyordum ama on dakika sonra yine aynı şeyler... Bu olay yıllardır devam ediyor.
    Evimize bundan on yıl önce falan bilgisayar almıştık. O zamanlar çok mutlu olmuştum. Çünkü babama bilgisayar alması için kardeşimle birlikte yalvarıyorduk. Tabii bilgisayar gelince internette beraberinde geldi ve benim psikolojik olarak çöküşüm başladı. Saatlerimi, günlerimi sadece bilgisayar başında geçirdim. Bazen dizi izledim bazense saçma sapan sitelerde takıldım. Bana faydası olan şeyler bir elin parmaklarını geçmez. Zaman geçtikçe akıllı telefonlar çıktı ve ardından sosyal medya uygulamaları. İşte girdaba kapıldığım dönem. Artık sosyal medya ve internetten arta kalan zamanda 'yaşamaya çalışıyordum.' İlk başlarda her şey çok güzeldi. Paylaşma ve insanları gözetleme merakım sayesinde sosyal medyadan keyif alıyordum. Ara sıra hesaplarımı kapatsam bile bir süre sonra dayanamayıp geri dönüyordum. Fakat son zamanlarda işler öyle bir boyut aldı ki ruhumun daraldığını hissetmeye başladım.  En sonunda zurna zırt dedi. "Ben ne yapıyorum?" diyerek geçen pazar uygulamalarımı whatsapp dahil olmak üzere sildim. Birkaç gün önce kulak ağrım oldu. Annem de "Yüksek sesle müzik dinlediğin için bunlar başına geliyor." dedi. Haklıydı. Ben her zaman yüksek sesle müzik dinliyordum ve sonunda kulaklarım yılların birikimine dayanamayıp isyan etmiş olabilirdi. Tıpkı internetin ruhuma açtığı yaralar gibi fiziksel olarak da zarar görüyordum. Eskiden anca iki gün üst üste çok bilgisayar başında oturursam başım, gözüm ağrırdı. Şimdi ise birkaç saat sonra yorulduğumu hissediyorum. Bu yüzden tamamen bırakamasam da  bilgisayar başında oturma işini de azaltmaya çalışacağım.Sadece Twitter'a bakıyorum ama onu da telefonuma yüklemedim. Yavaş yavaş eski benliğime çokça yazdığım, okuduğum günlere dönmeye çalışıyorum. Yeni hobiler edinmek için uğraşıyorum. Yaşamımı anlamlı hale getirmek istiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder